28 Mart 2012

BALABAN KÖYÜ & TERKOS GÖLÜ


Yeni bir yer keşfetmek, kalabalıklardan uzak, kimsenin bilmediği ama sizin artık bildiğinizi düşündüğünüz…
Çok şahane oluyor biliyor musunuzJ

Biz gittiğimizde karlar vardı daha etrafta ama pırıl pırıl yakan bir güneş, Şubat ayındaydı, mekanı keşfedişimiz

Terkos gölüne diye yola çıkıp bu parkla karşılaşıp, koca parkta tek başımıza olmak, gönlümüzce enseden kar bırakma şakası yapmak, spor aletlerinde akrobasiler yapmak, çocuk olmak güzeldi… Kışın ortasında bahardan bir gün yaşamış olmak da.
İpek’in açık havada saatlerce uyuması…
Derme çatma da olsa bir piknik yapmış olmak güzeldi…
Köylerin ortasından tavukları yoldan kaçırarak arabayla yol almak, sonrasında Terkos gölü kıyısında yürümek, çamurlara batmak da güzeldi J

Park’ın güzelliği bir tarafında modern bir park olmasına karşın, eski parkın halen orada duruyor olmasıydı.
Hani bizim çocukluğumuzun parklarından, demirden her şey. Kaydırak, salıncak, tahterevalli
Nostalji yaşadık böylece…
O kaydırağın kirine pasına bakmadan, şöyle bir kaydık yukarıdan aşağıya, mutlu olduk…
IMG_1582


Kirlenmek güzeldir sloganının farkına vardık.
Güzelmiş gerçekten deJ

IMG_1678

3 yorum:

nohut oda dedi ki...

ne güzel denemeli hiç aklma gelmezdi oralara gitmek takipteyim seni:)

sirinanne dedi ki...

Kimsenin bilmediği ama sizin artık bildiğinizi düşündüğünüz bir yeri keşfetmiş olmak sahiden çok güzel.
Haftasonlarını böyle değerlendirdiğiniz için de çok şanslısınız.

Pınarın Kulubesi dedi ki...

ben de seni takip ediyorum nohut oda, sessiz ama sürekli:)
şirinanne aynen öyle
haftasonlarını elimizden geldiğince değerlendiriyoruz. Kışın acısını çıkarıyoruz bir nebze...